GENEL

Geri Ana Sayfa İleri

soncografyaci.50megs.com

 Bugün : SİTEMİZDE ŞU AN ONLİNE 18  ZİYARETÇİMİZ VAR. Sitemizi arkadaşınıza tavsiye etmek için lütden tıklayınız  
 
Ülkeleri Canlı Seyredin

 

Depremler
Marmara Bölgesi
Karadeniz Bölgesi
Ege Bölgesi
Akdeniz Bölgesi
İç Anadolu Bölgesi
Güneydoğu Anadolu Bölgesi
Türkiye'de Gün...
Uzay Fotoları 1
Uzay Fotoları 2
Uzay Fotoları 3
Uzay Fotoları 4
ADAMIN BİRİ
ASKER
AŞK
AV-SPOR
BEKTAŞİ
Bektaşi 2
DELİ
DOĞU ANADOLU
DOKTOR
Karadeniz 1
Karadeniz 2
Karadeniz 3
KAYSERİLİ
Nasreddin Hoca 1
Nasreddin Hoca 2
Nasreddin Hoca 3
Nasreddin Hoca 4
GENEL
GENEL 2
GENEL 3
GENEL 4
GENEL 5
GEYİK
GEYİK 2
GEYİK 3
GEYİK 4
GEYİK 5
GEYİK 6
GEYİK 7
GEYİK 8
GEYİK 9
GEYİK 10
GEYİK 11
GEYİK 12
GEYİK 13
GEYİK 15
Öğrenci
Özlü Sözler 1
Özlü Sözler 2
Özlü Sözler 3
Özlü Sözler 4
Özlü Sözler 5
Özlü Sözler 6
Özlü Sözler 7
Sarhoş
Şoför
Temel 1
Temel 2
Temel 3
Temel 4
Temel 5
Temel 6
Temel 7
Temel 8
Ünlü
Önerileriniz
Download
Peribacaları

 

 

ÜÇ MAHKUM

Üç mahkum cezaevi yolundadır. Herbirine, hapiste geçirecekleri günler için bir eşya getirilmesine izin verilmiştir.Otobüste, biri diğerine döner ve sorar:

- Eeee sen ne getirdin ?  

Diğer mahkum bir boya kutusu çıkarır ve bununla her şeyi boyayabileceğini söyler. İkinci mahkum bir deste iskambil kağıdı çıkarır;  

- Bunalarla poker oynayabilir, fal bakabilir veya herhangi bir kağıt oyunu oynayabilirim. Üçüncü mahkuma merakla sorarlar:

 - Sen ne getirdin ?

 Üçüncü mahkum bir kutu çıkarır ve gülerek :

 - Bu tamponları getirdim. der.

 Diğer iki mahkumun kafası karışmıştır. Merakla sorarlar :

 - Bunlarla ne yapabilirsin ki ?

 Üçüncü yine sırıtır ve elindeki kutuyu göstererek,

 - Kutuda yazdığına göre, bunlarla Ata binebilir, Yüzmeye gidebilir, hatta paten kayabilirmişim.

 

GOLF

 Bir İngiliz , Bir Fransız, bir de Laz ne yapsak diye düşünüyorlarmış. İngiliz:  

- Golf oynayalım ama bunun için bir top, bir sopa, bir de delik lazım bende sadece sopa var.  

Fransız :

 - Bende de top var demiş.

 Laz ise şöyle demiş:

 - Ben oynamıyom...  

Konu: Brezilya
BREZİLYA'LILARI GÜLDÜREN FIKRALAR

Hatırlamıyor

İki bey karşılıklı sohbet ediyorlardı. Karnavaldan karnavala

karşılaştıkları için pek arkadaşlıkları da yoktu. Biri şöyle dedi:

“Benim evlenmeden önce, karımla hiçbir münasebetim olmadı. Ya sizin?”:

“Bilmem hatırlamıyorum. Karınızın genç kızken taşıdığı soyadını

söylerseniz belki hatırlarım!”

Onu Unutmuş

Barmen meslektaşına rica etti:

“Ne olur, yarın benim evde bir işim var yerime sen bakar mısın?”

“Ama ben müşterilerini tanımam ki kardeşim...”

“Merak etme hiç zor değil. Özelliği olan sadece iki müşterim var. İkisi de sağır ve dilsizdir. Başparmaklarını aşağı doğru gösterirlerse viski verirsin, yukarı doğru gösterirlerse bira tamam mı? Başka bir zorluk çıkarsa evi ara!”

Ertesi gün barmen birden arkadaşını telaşla arar.

“Alo sorma başım dertte. Seninkiler geldi, başparmaklarını aşağı gösterdiler viski verdim, yukarı gösterdiler bira verdim. Fakat şimdi ikisinin ağzı bir karış açık bara dayalı öyle duruyorlar.”

“Haa onlar sarhoş olunca şarkı söylemeye başlarlar.”

 
Konu: avustralya
AVUSTRALYA'LILARI GÜLDÜREN FIKRALAR

Dayanamayınca

Avustralya’yı ziyaret eden bir Amerikalı turist, bir Avustralyalıya

sordu:

“Nedir bunlar?”

“Öküz”

“Peki ya şunlar”

“Koyun”

“Yaaa vah vah... Oysa bizde öküzler bunlardan en az iki misli, koyunlar da üç misli olur.”

Amerikalı birden sustu ve karşısındaki kanguruyu işaret ederek sordu: “Kuzum, bu hayvanın adı ne?”

Avustralyalı kayıtsız cevap verdi:

“Ha o mu, çekirge...”

 Değişik Görüşler

Sydney Kadınlar Kulübünde toplanmışlar aralarında konuşuyorlardı: “Bir bekar erkek arkadaşım var. Yalnızlıktan bezmiş, onu sizlerle tanıştırmama ne dersiniz?”

Birinci arkadaş: “Nasıl yakışıklı mı bari” diye sordu.

İkincisi atıldı: “Zengin mi?”

Üçüncüsü ise: “İyi bir çevresi var mı acaba” dedi.

Dördüncünün sorusu ise şöyleydi: “Nerede?”

 

Hafıza

Adamın biri Avustralya’ya gidiyordu. Uçağın hareketinden önce,

arkadaşları onun kulağını büktü:

“Bu Avustralyalıların hafızasına şaşıracaksın. İstersen oraya gidince bir dene!”

Adamcağız da gerçekten, memlekete vardığı ilk gün bir bara gitti ve barmene seslendi:

“15 Ekim 1955 senesinde sabah kahvaltısında ne yediniz?”

Barmen hiç düşünmeden:

“Yumurta” diye cevap verdi.

Adam hayran olup çıktı. Tekrar yurda dönünce olayı arkadaşlarına anlattı. Fakat hepsi, “Be birader, herif sallamış, ne malum yumurta yediği...”

Buna fena halde içerleyen bizim ahbap çavuş, bir uçağa atladığı gibi tekrar Avustralya’ya uçar. Havaalanına inince ilk işi aynı bara gitmek oldu. Barmenin karşısına dikilerek adeta kükredi:

“Nasıl yaptın bunu.”

Barmen başını salladı “Rafadan yaptım efendim rafadan...”

 Konu: araplar
ARAP'LARI GÜLDÜREN FIKRALAR

Ben Peygamberim

Harun Reşit devrinde, adamın biri “Ben Peygamberim” diye tutturur. Ve herkesi tedirgin edermiş... Yaka paça adamı Harun Reşit’in huzuruna çıkarmışlar. Birkaç sorudan sonra, adamın aç bir zavallı olduğuna karar veren Harun:

“Atın bunu mutfağa, hapsedin keratayı ve durmadan yedirin” diye ferman etmiş. Günler geçmiş ve adamı yine Harun’un huzuruna çıkarmışlar. Sormuş Harun Reşit:

“Nasıl eskiden olduğu gibi her üç gün de bir, melek görüp yine ben peygamberim diyecek misin?”

“Hayır emirim; demeyeceğim. Ama eskiden üç gün de bir gördüğüm melekler bana sen peygambersin diyorlardı. Şimdi, her gün karşıma dikilip, sen sakın yerinden kıpırdama diyorlar.”

 Arapların Aşkı

Kuveytli bir Arap Emiri, 80 cariyesini karşısına topladı ve:

“Size şunu haber vereyim ki, hepinizi artık terk etmek zorundayım.”

Kadınların sustuklarını görünce üzgün bir ifadeyle başını öne eydi ve:

“Çünkü ben Şeyh Abdül’ün haremindeki kadınlara aşık oldum!”

 Yeni Zengin

Arap zenginlerinden biri, antikacı dükkanında vazoda çiçekleri gösteren bir “natürmort” tabloyu göstererek sordu:

“Bu nedir?”

Antikacı iftihar eden bir gülümseme ile:

“Bir Van Gogh” dedi.

Göbekli müşteri resme bir daha bakarak, yavaşça:

“Yaa! Halbuki ben menekşe resmi sanmıştım” dedi.

 ALMAN'LARI GÜLDÜREN FIKRALAR

 Ben de Böyle Başladım

Bir gün, Hitler bir akıl hastanesini geziyordu. Bir koğuşa girdiği an delilerden biri onu hastaneye yeni sevk edilmiş bir kaçık sandı ve: “Ahbap, sen de mi düştün buraya” diye sordu.

Bu soruya fena halde kızan Hitler: “Hey, kendini topla!” diye haykırdı... “Ben Hitlerim, Almanya’nın führeri...”

Deli, Hitler’in yüzüne bakarak güldü.

Hitler, “Ne gülüyorsun” dedi.

Deli: “Ben de böyle başladım da, ona gülüyorum...

 İyimserler Kötümserler

Bir Alman, bir Fransız psikologları ile konuşuyorlardı.

Alman: “Fransa’da iyimserler ile kötümserler ne haldeler” diye sordu.

Fransız: “İyimserler çalışıyor, kötümserler grev ilan ediyorlar. Ya, Almanya’da durum nasıl?”

Alman: “Ne yapacaklar, iyimserler İngilizce öğreniyor, kötümserler Rusça...”

 

CİN , ADAM VE İMKANSIZ İSTEK

Adamın biri plajda yürürken kıyıya vurmuş bir şişe görür. Ve nedense şişeyi alıp onu oğuşturmak ister.Nedense her kurcalanan şişeden bir Cinin çıkması adet olduğu için içinden bir Cin çıkar şişenin. Ancak Cin suratı bir karış , kızgın kızgın adama bakar ve "Bügün üçüncü rahatsız edilişim.Herseferinde üç dilek hakkı verirdim ancak bu sefer sadece bir dilek hakkı vericem. İyi düşün." der . Adam da sevinç ile bir dilek düşünmeye başlar.Bir süre sonra "Benim en büyük hayalim Hawaii Adası nı ziyaret etmekti.Ancak uçaktan ve deniz yolculuğundan çok korktuğum için bir türlü gidemedim oraya.Bana öööyyleee bir köprü yap ki ; burdan arabama atlayıp , bu köprüden Hawaii ye gidebileyim" der. Cin "imkansız bir istek "diye konuşur. "Düşünsene bu köprüyü yapmak için kaç işçi gerekli.Hem okyonusun ortasına köprünün bacaklarını nasıl dikicez.Ayrıca o bacakların altından gemiler nasıl geçecek! Sen en iyisi bu fikri unut , Başka bir şey düşün "diye devam eder Cin... Adam bir süre düşünür ve "Ben şu ana kadar 5 evlilik yaptım.Hiç birisi başarılı olmadı.Son evliliğim ise büyük tehlikede.Bana öyle bir kabiliyet ver ki ; kadınların o nemli gözlerinin altında neler olduğunu görebileyim. Anlayabileyim onları." der. Cin bir miktar düşünür.Bi süre sonra sinirli sinirli konuşmaya başlar " Söyle bakalım , köprü iki şeritli mi olacak yoksa dört şeritli mi ?"  

C.I.A İŞ BAŞINDA

Rusya da gerçekleşecek çok gizli bir operasyon için C.I.A büyük bir eleme yapılacağını duyurur.Çok tehlikeli bir operasyon olduğu için sadece gönüllüler kabul edilecek ve başvuranlar arasından sıkı bir eğitim ve elemelerden sonra sadece bir kişi seçilecektir.

Yüzlerce Amerikalı bu göreve için seve seve başvurur.İlk elemede sadece 48 adet aday ayakta kalabilir.Günler zorlu geçer.Altı hafta sonra ise sadece 3 aday kalmıştır geriye.Sıkı bir eğitim başlar.Rusça , Rus Halkının yaşam tarzı , giyim şekli , bir bir öğretilir adaylara.artık son gün gelmiştir.Son saniyelerde yaklaşırken , komutanlar son adayıda seçerler.Görev tarif edilir ve her ne pahasına olursa olsun başarması istenir ajandan.

Bir uçağa bindirilen ajan görev bölgesine gelince paraşütle atlar.Gece karanlıktır ve ayda bulutların arkasında gizlenmektedir.Ajan yere iner inmez paraşütünü saklar.Hemen kiyafetlerini değistirir.Bir Rus köylüsü gibi giyinmiştir.Hava aydınlanır aydınlanmaz , biraz ötede bulduğu patikadan yüremeye başlar.Bir iki saatlik olaysız bir yürüyüşten sonra karşıda bir köylü belirir.Ajan hiç çaktırmadan yanından geçmeyi planlamaktadır.Ancak köylünün yanından geçerken köylü ;

_"Sen Amerikalı mısın ?"diye sorar.

Ajan dumur olur ancak çaktırmaz.

_"Nereden anladın ?"diye cevap verir Köylüye.

Köylü ise "Çok basit" der ve şöyle devam eder ;"Bizim buralarda pek zenciye rastlanmaz da"

 

 
 
                   Son Değişiklik: 14-06-2005 13:12.