Depremler Marmara Bölgesi Karadeniz Bölgesi Ege Bölgesi Akdeniz Bölgesi İç Anadolu Bölgesi Güneydoğu Anadolu Bölgesi Türkiye'de Gün... Uzay Fotoları 1 Uzay Fotoları 2 Uzay Fotoları 3 Uzay Fotoları 4 ADAMIN BİRİ ASKER AŞK AV-SPOR BEKTAŞİ Bektaşi 2 DELİ DOĞU ANADOLU DOKTOR Karadeniz 1 Karadeniz 2 Karadeniz 3 KAYSERİLİ Nasreddin Hoca 1 Nasreddin Hoca 2 Nasreddin Hoca 3 Nasreddin Hoca 4 GENEL GENEL 2 GENEL 3 GENEL 4 GENEL 5 GEYİK GEYİK 2 GEYİK 3 GEYİK 4 GEYİK 5 GEYİK 6 GEYİK 7 GEYİK 8 GEYİK 9 GEYİK 10 GEYİK 11 GEYİK 12 GEYİK 13 GEYİK 15 Öğrenci Özlü Sözler 1 Özlü Sözler 2 Özlü Sözler 3 Özlü Sözler 4 Özlü Sözler 5 Özlü Sözler 6 Özlü Sözler 7 Sarhoş Şoför Temel 1 Temel 2 Temel 3 Temel 4 Temel 5 Temel 6 Temel 7 Temel 8 Ünlü Önerileriniz Download Peribacaları
| |
1. Zehirli baklava
Bir keresinde, Hoca
koy okulunda ogretmen dururken, ogrencilerinin birinin ailesi tarafindan
kendisine bir buyuk tepsi baklava gonderilir. Agzi sulanir, fakat daha
sonra yemek uzere masasinin cekmecesine koyar. Kisa bir sure sonra acil
bir is icin disari cagirilir.
Ogrencilerine yapilacak bir suru is verir "Ve herseyi anladiginizi
kabul ediyorum" der "yoksa kotu olur" sertce "Cok
kotu"
Kapiya vardiginda,
"Bir sey daha" der. "Benim dusmanlarim var. Pek cok dusman.
Bana surekli zehirli et, zehirli tatli gonderilir. Hatta," sertce
ekler "zehirli baklava. Yemeden once test etmem gerekir. Bu sekilde
uyarildiniz. Daha uzun bir omur isterseniz, bana gonderilen hicbir seye
dokunmayin. Ozellikle baklavaya." Hoca gider gitmez, yegeni,
ogrencilerinden biriydi, masaya gider ve baklavayi alir.
"Yapma!" diye bagirir arkadaslari. "Onlar zehirli
olabilir!"
Cocuk onlara siritir.
"Tabii ki degiller," der. "O sadece kendisine saklamak
istiyor." Ve baslar tepsiye. "Gercekten cok iyi" der ve bir
baskasini yer.
Yere dusup kivranmadigini goren arkadaslari, Hoca'nin masasinin etrafina
toplanirlar ve baklavayi paylasirlar.
"Fakat hepsinin gittigini gorunce biz ona ne diyecegiz?" der
iclerinden biri, agzindaki kirintiyi silerken.
Hoca'nin yegeni sadece gulumser.
Hoca dondugunde dogruca masasina gider ve cekmecesine bakar. Ogrencilerine
hisimla bakar.
"Biri," der "Biri masamdaymis."
Sessizlik vardir.
"Biri cekmecemdeymis."
Sessizlik.
"Ve biri baklavayi yemis."
"Bendim" der yegeni.
"Sendin! Size anlattigim seyden sonra?"
"Evet."
"Belki aciklaman vardir. Eger oyleyse, olmeden once duymak
isterim."
"Sey," der yegeni "Bana verdigin is cok zordu. Hic birini
yapamadim. Yaptigim hersey yanlis. Senin cok kizgin ve ailemin hayal
kirikligina ugrayacagini biliyordum. Oyle utandigimi hissettim ki,
yapilacak tek seyin,..., hayatima son vermek olduguna karar verdim.
Boylece senin zehirli baklavani yedim. O an dusunebilecegim tek yol o idi.
Fakat eglenceli olan sey, henuz hicbir sey olmadigidir. Nedenini merak
ediyorum." Hoca yegeninin masum aciklamasini kisa bir sure inceler.
"Belki," der, "yapmis oldugun ise bir bakmam icin sadece
ertelenmis bir cezadir."
2. On akcelik pestemal
Timur bir gun yanina
Hoca'yi da alarak Aksehir'in Meydan Hamamina gider. Soyunup pestemallara
sarinip sicak bolume gecerler. Gobek tasinda oturup bir yandan sohbet
ederken bir taraftan terlerler. Derken Timur Hoca'ya sorar.
-Hoca sen bir deryasin! kiymet bicmesini bilirsin. Su halimle ben kac para
ederim?...
Hoca;
-On akce der.
Kendisine bu kadar az kiymet bicilmesi Timur'u kuplere bindirir.
-Bre gafil sen bana nasil on akce ettigimi soylersin bu parayi sadece
pestemal yapar! deyince
Nasreddin Hoca boynunu bukerek;
-Pestemali hesapa kattim zaten! der.
3. Dusunur
Nasreddin Hoca Aksehir
pazarinda bir adamin basina toplanmis olan kalabaliga yaklasir.Satici
elindeki kusu satmaya calismakta ve fiyati ise cok yuksek 50 Akce, yan
taraftaki tavuklar ise 5 Akce. Hoca bir turlu fiyattaki asiri farki
anlayamaz ve sorar
-Hemserim bu nasil kus 50 Akce istersin?
-Hoca efendi bu bildigin kus degildir bunun ozelligi var.
-Neymis ozelligi?
-Hocam bu kusa papagan derler ve konusur.
Hoca aniden hemen eve kosar, kumesten hindisini kaptigi gibi pazara doner.
Papagan satmakta olan adamin yanina durur ve yuksek sesle;
-Bu gordugunuz kus sadece 100 Akceye, gel, gelll!
Herkesten cok papagan satan sasar bu ise ve sorar.
-Hocam 100 Akce cok degil mi bir hindi icin?
-Sen 50 ye satiyorsun ama
-Dedim ya hocam benim kus konusur ama
-Oyleyse, benimki de dusunur!
4. Sunnet diyeyim
de...
Nasreddin Hoca'nin
evine bir gun uc molla misafirlige gelir. Ucu de birbirinden obur
seylermis. Hoca ne yemek cikarmissa silip supurmusler. O kadar ki
sahanlarda yemek bitince, bunu da "sunnettir" diye ekmekle iyice
siyirirlarmis. Bu sirada odaya Hoca'nin oglu girmis. Mollalar Hoca'yi
memnun etmek icin:
-Aman ne guzel cocuk...Adi ne bunun? diye sormuslar.
Hoca:
-Adi Farzdir, demis.
Mollalar sasirip birbirlerine bakmislar:
-Bu ne bicim isim Hoca Efendi? demisler. Simdiye kadar boyle bir isim hic
duymamistik.
Hoca hemen tasi gedigine koymus:
-Ya, sunnet diyeyim de onu da mi yiyesiniz?
5. Bizde kibir yok
Nasreddin Hoca'ya
yapilan sakalar tukenip bitmezdi. Aksehir'liler bir gun Hoca'ya takilir ve
sorarlar.
-Hocam senin evliyalar katinda ulu bir kisi oldugun soylenir asli var
midir?
Hoca'nin boyle bir iddiasi elbette yoktur ama bir kere soruldu ya
cevaplar;
-Her halde oyle olmali.
-Boyle kisiler zaman zaman mucizeler gostererek bu ozelliklerini herkese
kanitlar. Hoca madem kabullendin goster bir mucize gorelim!
Hoca;
-Pekala simdi size bir numara yapalim der karsisinda durmakta olan cinar
agacina;
-Ey ulu cinar cabuk yanima gel!...
Tabii ne gelen agac var ne giden. Hoca yurumeye baslar agacin yanina varir.
Aksehir'liler;
-Ne oldu Hoca agaci getiremedin, kendin oraya gittin! diye gulunce,
Hoca;
-Bizde kibir yoktur, dag yurumezse abDal yurur der.
|
6. Bize de ugrardi
Arkadaslari Hoca'ya,
kati bir koca olmadigina, takilirlar:
"Hoca, karin tum zamanini komsu arkadaslariyla geciriyor!"
"Hayir dogru degil. Eger dogru olsaydi, bize de bir ara ugrardi!"
diye cevaplar Hoca.
7. Kim suclu?
Bir keresinde, Hoca
Aksehir'de ki mahkemeye kadi tayin edilir. Bir gun bir adam kosarak
mahkemeye gelir ve Hoca'ya:
-Farzedelim iki inek mera da dovustu ve biri oldu, Hoca Efendi. Oldurenin
sahibi sorumlu tutulacakmidir?
Adamin hilekar gozlerini farkeden Hoca dikkatliydi.
-Yerine gore, der, hukum vermeden.
-Karar vermene yardimci olabilir, Hoca Efendi. Senin inek benimkini
oldurdu!.
-Bu halde, genel olarak bilindigi gibi inekler hayvandir. Hayvanlara sebep
baglanmadigindan dolayi, kesinlikle sorumsuzlardir. Bu yuzden de, sahibi
sorumlu tutulamaz!
-Ozur dilerim, Hoca Efendi, dilim surctu. Benim inek seninkini oldurdu
demek istemistim!
Bu haber uzerine, Hoca'nin kani beynine sicrar. Sakalini ceker, kalkar ve
yeniden oturur.
-Bu ilk dusundugumden daha karmasik bir durum, der. Memurlugunun tum
agirbasliligiyla katibine doner ve ekler "yaninda ki rafta duran kara
kapli kitabi ver bakayim!"
8. O zaman gor feryadi
Hoca esegini kaybetmis
ve ariyor, bu arada da neseli bir turku tutturmus.
Birisi kendini sormaktan alikoyamaz:
-Hoca Efendi, esegini kaybettigini herkes bilirken, turku soylemeni duymak
eglenceli gorunuyor. Oysa kaybina feryat edip aglaman beklenirdi!
-Son bir umidim, aptal mahlukun su kucuk tepenin arkasinda olabilecegidir,
arkadas. Eger degilse, bekle ve gor o zaman sen bendeki aglamayi feryadi!
9. Baklava
Hoca aksamleyin eve
dogru yururken, baklava seven bir koyluyle karsilasir.
-Hoca, kisa bir sure once bir adam buyuk bir tepsi baklava goturuyordu...
-Beni ilgilendirmez!
-Fakat adam tepsiyi sizin eve goturuyordu.
-O zaman seni ilgilendirmez!
10. Agzina ot
tikamislar
Bir gun Hoca'nin bir
koye gidecegi tutmus. Oyle sicak bir gunmus ki, kus bile kanadini
kimildatmiyormus. Boylesi gunde yola cikmak delilik degil de nedir!
Yorgunluk bir yandan, susuzluk bir yandan Hoca'nin imanini gevretmis, su
yokusun basinda, su inisin dibinde derken, Allah onune bir cesme cikarmis..
Hemen, oluguna sokulan tikaci cikarip agzini dayamis ama, oyle bir akisi
varmis ki, ustu basi islanmis; neye donduyse donmus. O zaman Hoca bir
lahavle cekip:
-Tevekkeli degil, boyle deli deli aktigin icindir ki, agzina ot tikamislar
ya senin! demis.
|
11. Ya deve ölur, ya
ben ya da Timur
Bir gun Timur,
Hoca'yla hosbes ederken, "Buradan attim kilici, varip Halep'de oynadi
bir ucu!" kabilinden, sozu uzattikca uzatarak, buyuttukce buyuterek,
pireyi deve yapar.. Hoca canindan bezer. O da tutar, Allahin devesini, dev
yapili bir mahluk haline kor:
-Dogrusu elimden nice develer gelip gecti ama, boylesini gormedim. Uc
desem, kanatlaniyor; yuru desem, ayaklaniyor. Ne care ki, benim comez
misali okumasi var, yazmasi yok! kabilinden satar, savurur.
Timur buna, parmagini isirir:
-Aman su mahluku bir goreyim! der.
Hoca hic istifini bozmadan:
-Devletlim, der; bugunlerde, namaz baslarini ogretiyorum. Allah izin
verirse, seneye yine geldigimde, onunuze diz coksun!" der
Timur seneyi iple ceker.
O gun gelince, Hoca:
-Sormayin efendim, Kurani okumaya baslayinca, oyle bir aska geldi ki,
simdi de, "Hafiz olacagim!" diye tutturdu. Allah ecelden aman
verirse, bir daha ki seneye getireyim de hifzini dinleteyim! deyip Timurun
otagindan ayrilir.
Timur, gene seneyi iple cekmeye baslar, Hoca'nin esi dostu;
-Bre Hoca, sen kaninla mi oynuyorsun? Kacin kurdu Timur; boyle mavallari
yutar mi? diye cekip cekistirince, Hoca;
-Yahu, ne telas ediyorsunuz, seneye kadar cok zaman var. O zamana kadar Ya
deve olur, ya ben ya da Timur!
12. Essege ters binmis
Bir gun Hoca esege
yuzu arkaya bakacak sekilde yanlis oturmus.
-Hoca, diye seslenir insanlar, esegine ters biniyorsun!
Hoca,
-Hayir, diye cevaplar, esege ters biniyor degilim. Esegin yonu ters!
13. Secdeye kapanirsa
Bir gun Hoca, yol ustu
bir hana inmis. Nuh Nebi'den mi kalmis, Kaalubela'dan mi? Her ne ise.. Her
tarafi delik desik olmus; adeta cokmeye bir basi kalmis. Hoca'nin yuregine
bir korkudur dusmus ama, ne desin? Nihayet bir soz arasinda:
"Yahu, bu senin tavan da ne kadar gicirdiyor be, besik mi mubarek!"
diyecek olmus ama, hanci baba hic orali olmamis; sozu sakaya bogarak;
"Agzini hayra ac Hoca, bu gicirti besik gicirtisi degil; tavan
tahtalari Hak'ka tesbih cekiyor!" demis.
Hoca'nin kozu kullenirmi? Gozlerini hancinin gozune dikerek;
"Peki ama, demis; ya bu tavan boyle tesbih ceke ceke aska gelip de
secdeye kapanirsa, bizim halimiz nice olacak!"
14. Misir`a kadi oldu
Bir gun Hoca, gene
esegini kaybeder. Eee, bu kacinci! Gayri canina 'tak' eder. "illalah
bu tas kafalinin elinden! Aklini basina alsin da, biraz da o beni arayip
bulsun!" diye soylenir. Suradan suraya adimini atmaz.
Aradan aylar, gunler gecer. Korolasi ne doner gelir, ne bir kuru selam
gonderir. Gunlerden bir gun Hoca esekler basi Deli Omer'i gorur: "Bu
herifin azicik kulagi deliktir. Sunun bir agzini ariyayim!" der,
nasil ararsa arar. O da:
-Duymadin mi, der; senin esek Misir'a kadi oldu!
Bunu duyunca, Hoca basini sallar:
-Tevekkeli degil; ben bizim comeze ders verirken, o da kulaklarini dikip
dinliyordu! der.
15. Bes kurus
Bir gun Hoca sallana
sallana yolda yururken, biri arkadan ensesine kuvvetli bir tokat atar.
Hoca neredeyse yere dusecek. Hoca hiddetle,
-Ne curetle vuruyorsun!
Genc adam, biraz ukala bir tavirla, kisaca ozur diler. Kucuk bir hata
yaptigini, Hoca'yi bir arkadasina benzettigini soyler. Ayrica, Hoca'nin
kucuk bir tepeyi dag haline getirdigini belirtir.
Bunun uzerine, Hoca'yi mahkemeye gitmekten baska hicbir sey tatmin etmez.
Hoca israrlidir ve genc adamin kabul etmekten baska caresi yoktur. Kadiya
giderler.
Kadi her iki tarafida dinler. Ancak kadi genc adamin arkadasi oldugundan,
onu muskul durumdan kurtarmanin caresine bakarken, Hoca'yi da yumusatmaya
calisir.
-Hoca, hislerini anliyorum. Herkes ayni seyleri hissederdi bu durumda.
Simdi ne dersin, bu genc adam kendine bir tokat atsa kabul edermisin.
Hoca bununla tatmin olmaz, israr eder mahkeme yapilsin der.
Bunun uzerine kadi, genc adama 5 kurus ceza verir ve gidip getirmesini
soyleyip kursuden iner.
Hoca, genc adamin donmesini bekler. Bir saat gecer, iki saat gecer fakat
genc adamdan ses seda yoktur. Mahkeme kapisinin kapanmasina az kalmisken,
Hoca kadinin, en mesgul bir aninda ensesine okkali bir tokat atar ve
ekler,
-Kusura bakma kadi efendi, daha fazla bekleyemecegim.
Gelirse soyle one, 5 kurusu senden alsin !.
|
|