Depremler Marmara Bölgesi Karadeniz Bölgesi Ege Bölgesi Akdeniz Bölgesi İç Anadolu Bölgesi Güneydoğu Anadolu Bölgesi Türkiye'de Gün... Uzay Fotoları 1 Uzay Fotoları 2 Uzay Fotoları 3 Uzay Fotoları 4 ADAMIN BİRİ ASKER AŞK AV-SPOR BEKTAŞİ Bektaşi 2 DELİ DOĞU ANADOLU DOKTOR Karadeniz 1 Karadeniz 2 Karadeniz 3 KAYSERİLİ Nasreddin Hoca 1 Nasreddin Hoca 2 Nasreddin Hoca 3 Nasreddin Hoca 4 GENEL GENEL 2 GENEL 3 GENEL 4 GENEL 5 GEYİK GEYİK 2 GEYİK 3 GEYİK 4 GEYİK 5 GEYİK 6 GEYİK 7 GEYİK 8 GEYİK 9 GEYİK 10 GEYİK 11 GEYİK 12 GEYİK 13 GEYİK 15 Öğrenci Özlü Sözler 1 Özlü Sözler 2 Özlü Sözler 3 Özlü Sözler 4 Özlü Sözler 5 Özlü Sözler 6 Özlü Sözler 7 Sarhoş Şoför Temel 1 Temel 2 Temel 3 Temel 4 Temel 5 Temel 6 Temel 7 Temel 8 Ünlü Önerileriniz Download Peribacaları
| |
AŞK DİLİ
Hayvanat bahçesinde iki ahtapot kollarını birbirine sarmış, dolaşıyorlardı.Erkek
ahtopot eğildi, hafif sesle dişi ahtapotun kulağına fısıldadı :
-Ne güzel bir gece, değil mi sevgilim?...Mehtap, yıldızlar, sen,
ben...Ve bu güzel gecede seninle ikimiz böyle kolkola kolkola kolkola
kolkola kolkola dolaşıyoruz.
|
AYIP OLUR
Uçakta hostes, papaza sormuş :
-Viski, cin, şarap...Ne emredersiniz?
-Kaç metrede uçuyoruz kızım?
-On bin metredeyiz peder!
-O halde sen bana su getir kızım, patrona çok yakınız, ayıp olur!
|
BERABERE
Futbol maçı başlamadan önce iki takımdan birinin kaptanı, hakemi bir
köşeye çekip :
-Hocam, der.Sen bizim takımın durumunu bilmezsin...
-Bu maçı bize kaybettirecek olursan, bizimkiler seni ne yapar bilirmisin?
-Ne yapar?
-Seni parça parça ederler...
Hakem cevap verdi :
-Anlaşıldı, siz bu oyunda berabere kalacaksınız...
-Neden?
-Öteki, takımın kaptanı da bana aynı sözleri söyledi de ondan!...
|
BERDUŞLAR
İstanbul'un her şeyinin meşhur olması gibi sokaklarda başıboş gezen
berduşlarıda meşhurdu. Bunlardan ikisi ayrı birer suçtan dolayı
karakol nezaretinde bir araya gelince biri diğerine :
-Yahu, birader, sen nerde oturuyorsun bakayım? Deyince, o da :
-Ben hiç bir yerde oturmuyorum.
-Haaa!Seni bir yerden gözüm ısırıyordu.Demek ki komşuymuşuz.
|
BİLET LÜTFEN
Üç işletmeci ve üc mühendisin iş icabı trenle bir seyahate çıkmaları
gerekir. Tren garına giderler. Üç işletmeci 3 bilet aldığı halde mühendisler
tek bilet alır. İşletmeciler bunun sebebini sorduklarında
mühendisler :
-Bekleyin ve görun, derler.
Trene binerler ve tren hareket ettikten bir süre sonra üc muhendis kalkıp
hep beraber trenin tuvaletine girerler. Biraz sonra kondüktor gelir ve
üç işletmeciden üc bileti alır. Tuvaletin önünden geçerken kapıyı
tıklatıp :
-Bilet lütfen, der.
Kapı açılır ve bir el bileti uzatır. İşletmeciler bunu görürler.
Taktiği kapmışlardır. Donüş yolculuğu için yine gara giderler.İşletmeciler
bu sefer tek bilet almışlardır. Muhendisler ise hiç bilet almaz. İsletmeciler
yine şaşirıp sebebini sorduklarında mühendisler yine bekleyip görmelerini
söylerler. Bir sure sonra yolculuk başlar. Önce işletmeciler kalkıp
bir tuvalete girer. Ardından da mühendisler karşısındaki tuvalete.
Kondüktörün gelmesine yakın bir mühendis çıkıp karşı kapıyı tıklar
ve :
-Bilet lütfen, der. Açılan kapıdan bir el bileti uzatır. Bileti alan
mühendis diğer tuvalete geri girer!..
|
BUYURUN BEYEFENDİ
Tiyatroda, ünlü oyuncu rolü gereği uşaklarına bağırır :
-Atımı getirin!
O sırada münasebetsiz bir seyirci :
-Eşek olsa olmaz mı? diye seslenir. Oyuncu hiç istifini bozmaz :
-Hay hay! Buyrun beyefendi!...
|
DOST GEÇİNMELİ
Bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti.Ne
yapsa makbule geçmiyor, basın hergün kendisiyle uğraşıyordu.Nihayet
:
-Öyle bir şey yapayım ki, gazeteciler mat olsun, diye düşündü ve
ilan etti :
-Pazar günü saat 10'da bakan denizin üzerinden yürüyerek geçecek.
Pazar sabahı saat 10'da tüm basın mensupları toplandılar orada.Bakan
geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı.Karşı
kıyıya kadar da yürüdü geçti.Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı.
Fakat ertesi günü tüm gazetelerde şu başlık okundu :
-Bakan yüzme bilmiyor!
|
FİLİMCİ
Genç kız arkadaşına dert yanıyordu :
-Hani o filimci, şişman, aksak ve çirkin adam vardı ya...
-Uzun zamandır birlikte çıktığın adam mı?
-Evet, o işte.Beni çok kötü oyuna getirdi.
-Niye, filimde mi oynatmadı?
-Ne oynatması yahu!Ne zamandır "ne zaman filim çekeceğiz"
diye onu sıkıştırıyordum...
-Eeee!
-Ee si,en sonunda dayamadı:"Hadi kalk gidelim" dedi, beni Çapa
Tıp Fakültesine götürdü.
-Allah, Allah!Hasta falan mı oldun?
-Yok canım.Meğerse adamın, işi röntgen filimi çekmekmiş.
|
GERÇEKTEN ÖLÜYMÜŞ
Otelciyi çağırdı :
-Odalarım temizdir, dediniz.Pire filan yoktur, dediniz.Bakın şuna!
Otelci eğilip baktı :
-Evet, o pire ama...Ölü...Ölü...
Müşteri boynunu büktü, otelci de gitti.
Ertesi sabah otelci :
-Nasıl, dedi, rahat uyudunuz mu?
-Valla uyuyabilseydim, belki rahat ederdim ama...Sizin o ölü pire yok
mu?
-N'olmuş ölü pireye?
-Yoo...Siz haklıymışsınız...Gerçekten ölüymüş o pire...Fakat
cenaze töreni o kadar kalabalık oldu ki... Eşi, dostu ahbabı, akrabası,
bütün pireler hazırdı törende...
|
GEMİCİ
Bir gemici geç vakit otele gelmiş. Yer olup olmadığını sormuş :
-İki kişilik bir odada tek yatağım var, demiş resepsiyon gorevlisi.
Ancak pek tavsiye etmem. Çünkü öteki yatakta fena halde horlayan bir
delikanlı yatıyor.
-Ziyani yok, demiş gemici, verin bana o yatağı...
Ertesi sabah gemici hesabı ödemeye indiğinde otelci sormuş :
-Nasıl uyuyabildiniz mi?
-Cok güzel uyudum, demiş gemici...
-Yanınızdaki müşteri hiç horlamadı mı?
-Hiç horlamadı..
-Ama nasıl olur?
-Odaya girince yanağından "Merhaba guzel çocuk" diye bir
makas aldım. Sabahakadar gözlerini kırpmadan yatakta oturdu...
|
GEVEZE
Bir görüşte aşık olup evlenen adam, bir yıl sonra boşanmak isteğiyle
mahkemeye başvurur.Yargıç sorar :
-Peki, dilekçeni kabul ediyorum.Fakat neden bir yıldır karına tek söz
söylemedin?
Adam boynunu büküp yanıtlar :
-Lafını kesmek istemedim de ondan hakim bey...
|
GÖRMEYE BAŞLADIM
1998 yılında Avrupada bir kentte feministler toplantısı yapılmış
her ülkeden konuşmacılar katılmış.belirli kararlar alındıktan
sonra diğer toplantıda buluşmak için karar alınmış ve toplantı
sona ermiş.1999 yılında feministler yinebir araya gelmişler.ve konuşmacılar
konuşmaya başlamış1ar.
Konuşmacı Alman bayan başlamış anlatmaya :
-Geçen sene aldığımız kararlar neticesinde eve gittim kocama dedim ki
:
-Bundan sonra bulaşıkları ben yıkamıyorum al kendi bulaşığını
kendin yıka dedim 1.gün bişey görmedim 2.gün bişey görmedim 3. gün
bi baktım hem benim bulaşıklarımı yıkıyor hemde kendi bulaşıklarını
yıkıyor o günden beri çok mutluyuz.
2. konuşmacı ingiliz bayan anlatmaya başlamış kararlarımızı aynen
bende uyguladım eve gittiğimde kocama dedim ki :
-Bundan sonra çamaşırlarını yıkamıyorum kendi çamaşırlarını
kendin yıkayacaksın.1. gün bişey görmedim 2. gün bişey görmedim 3.
gün bi baktım hem benim çamaşırlarımı yıkıyor hemde kendi çamaşırlarını
yıkıyor. O günden beri çok mutluyuz demiş
3. konuşmacı Türkiye den başlamış anlatmaya bende geçen sene aldığımız
kararları aynen uyguladımo gün eve gittim kocama dedim ki :
-Bundan sonra yemek yapmıyorum kendi yemeğini kendin yapacaksın dedim1.
gün bişey görmedim 2. gün bişey görmedim 3. gün sol gözüm biraz açılır
gibi oldu görmeye başladım, demiş.
|
HER ZAMAN KAYBETMEZ Kİ
İspanya'da tatilini geçiren turist, restoranda tipik bir İspanyol yemeği
yemek istemişti. Listeyi uzun uzun inceledi.Cojano adı dikkatini çekti.Ne
olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.Parmağını basıp, garsona işaret
etti.Garson bir tabak içerisinde yemeğini getirdi.Nefis bir şeydi ama içindekinin
ne olduğunu çıkaramadı.Bir çeşit etti ana ne?...Garsonu çağırdı
ve sordu...Garson anlattı :
-Bugün boğa güreşlerine gittiniz mi bayım?
-Evet...
-İşte bu yediğiniz yemek bugün arenada öldürülen boğanın yumurtalıklarından
yapıldı.
Adam ertesi gün gene aynı restorana gitti.Tadı damağında kalan yemeği
Cojano'yu bir kez daha istedi.Lezzetle yedi.Artık ahbap oldukları garson
hatır sormaya geldi :
-Nasıl memnun kaldınız mı bayım?
-Kaldım kalmasına ama bir şey dikkatimi çekti.Dün yediğim Cojano
biraz daha büyüktü gibi geldi bana.
Garson başını iki yana salladı :
-Her zaman boğa kaybetmez bayım...
|
İSPATI
Ayakları çok fena kokardı.Bir gün bir arkadaşına birlikte tiyatroya
gitmelerini teklif etti.
-Hay hay, dedi arkadaşı.Ama eve git, ayaklarını yıka ve temiz bir çorap
giy.Söz mü?
Tiyatroya gittiler.Yerlerine oturdular.Aradan beş on dakika geçmeden
etrafındakiler mendillerini burunlarına götürmeye başladı.
-Hani söz vermiştin, dedi arkadaşı.
-Vallahi değiştirdim, dedi.İnanmazsın diye kirlileri de cebime
koydum.Nah!...
|
İŞİ NEYMİŞ?
Uzun zamandan beri görüşmüyorlardı.Yolda karşılaştılar.
-Hayrola epeydir görüşmedik.Ne yapıyorsun?
-İyiyim..Yeni bir iş kurdum.Kadınlarla uğraşıyorum.
-O nasıl iş öyle?
-Onları esirler gibi çalıştırıyorum.Yemek yemelerine izin
vermiyorum, kızınca bağırıp, çağırıyorum, paralarını alıyorum.Sonra
da işleri bitince kovuyorum...
-Ne biçim şey bu böyle?
-Valla güzellik enstitüsü diyor onlar.
|
KOVBOY VE ATI
Bir kovboy çiftliğine dönmektedir.Bindiği atı yeni satın almıştır.Atın
üstünde bir gün evvel evlendiği genç bir kadını da
getirmektedir.Sel yatağı boyunca ilerlediklerinden, kötü bir rastlantı
sonucu at kayar.
-Bir, der kovboy kısaca.
Ve on dakika sonra at yine bir yoldan sapma yapar.
-İki, der kovboy.
Biraz daha ileride, at bir engel karşısında, az kalsın dengesini
kaybeder gibi olur, bu kez kovboy ne bir, ne iki der.Kadını attan
indirir ve :
-Üç, der!
Ve bir tabancayla atı öldürür.
Genç evli kadın, dehşete düşmüştür.İtiraz etmekten kendini alıkoyamaz.
-Herşeye karşın, biraz sert, yapmamalıydın!
Ve kovboy sayar :
-Bir!
|
KREDİ KARTIMI KAYBETMİŞİM BİLOCAN
Esra Hanım dikkatsiz birisidir. Tam New York'a hareket edeceği vakit
kredi kartını kaybeder. Hemen Citibank'a telefon eder :
-İyi geceler. Nasıl yardımcı olabilirim.
-Merhaba. Ben kredi kartımi kaybettim.
-Bana ne ???
-Citibank değil mi orası?
- Sss Sıtkı abi. Telefonda bi bayan var seni arıyo galiba.
Kredi kartını kaybetmenin yanında yanlış numara da çeviren dikkatsiz
bayan iyice bunalır. Dikkatlice telefonun tuşlarına basar.
- Iyi geceler Citibank. Ben Hakan. Nasıl yardımcı olabilirim?
- Ben kredi kartımı kaybettim.
- Hiç sorun değil, hemen kartınızı iptal ediyorum. Yeni kartiniz 24
saat içinde elinize geçecektir.
- Ama ben şu anda New York'a hareket etmek üzereyim.
- Bize koymaz hanfendi. Kartınız 24 saat içinde elinizde.
Esra hanım düşünceler içinde uçağına biner. New York'a gider. Uçaktan
indiğinde güzel bir bayan onu beklemektedir.
- Buyrun hanımefendi kartınız.
- Aman tanrım bu ne hizmet, bu ne sürat !!
- Teveccühünüz. Buyrun bu da faturaniz. 1500 $
- Nası yaa?
- Senin peşinden kalktık geldik buralara. 1200 $ gidiş - dönüş uçak
parasi, 100 $ yeni kart çıkartma bedeli, 100 $ senden önce uçaktan çıkıp
seni bekliyormuş ayağına yatmam için kapıda bana yardım eden hostese
verilen rüşvet, 50 $ taksi parasi. 30 $ Damga pulu, 15 $ Kore Sehitleri
Vakfı için kesinti. - 1495 $ oldu.
- Bi de döner yedim uçağa binmeden önce.
- İnanamıyorum. Alacakaranlık kuşağı gibi. Peki bu faturadaki
"CETVEL" ibaresi nedir?
- Ahh neredeyse unutuyordum. Bu da kartınızı kaybettiginiz için ceza.
Açın efendim ellerinizi.
- Neler diyorsunuz?
- Açın efendim. Avuç içleri tavana bakacak sekilde.
"ÇAT ÇAT ÇAT"
- Ahhh çok acıdı. Manyaklık bu.
- Bir daha kartınızı kaybetmemeniz gerektiğini öğrenirsiniz. Hadi
eyvallah. Hey siz yeşilli bayan. Kartınızı kaybettiniz değil mi?
Geliyorum.
- Anne - Baba inanamayacaksınız ama kredi kartım elimde.
- Sen de inanamayacaksın kızım. Citibank'tan iki tane zebellah gibi
adam geldi. Şu anda anneni dövüyorlar. Ahh ne vuruyosun be!!
|
KUVVETLİ BENİ DÖVSÜN DEĞİL Mİ?
İki arkadaş yürüyorlardı.Bir ara yanlarında birileri kavgaya tutuştu.İri
yarı olan biri zayıf birini dövmeye başladı.O iki kişi kavgayı
seyrederken içlerinden biri birden kavgaya katılır.Dayak yiyene vurmaya
başlar.Zaten iyice dayak yemiş olan adam pes eder ve kaçmaya başlar.O
da diğer kuvvetli adama "eyvallah" diyerek arkadaşının yanına
gelir.Arkadaşı dayanamaz sorar :
-Yavu!O adamı tanıyomuydun?
-Yooo!
-O zaman niye kavgaya katıldın?
-Ne bileyim? Canım kavga etmek istedi.
-Peki, zayıf adam dayak yiyodu zaten niye onu tutmadın da kuvvetliyi
tuttun?
-Yaaa!Zayıfı tutayım da kuvvetli beni dövsün değil mi?
|
|